ÖSYM BENİ SEÇ

Bir üniversite giriş sınavı daha bitti.

Çalışan, çalışamayan, çalışmayan herkes yaptığının karşılığını alacak.

Ülkede belli bir kesimde üniversiteyi kazanamayan kişi başarısızmış gibi görülürken başka bir kesim ise yüksek miktarda para kazanamayanları başarısız gibi görüyor.

Topluluklar tefekkür etmeden BAŞARI kelimesi üzerinde tanımlar oluşturuyor.

BAŞARI opsiyonel bir kelimedir.

Sınav süresince yaşanan olumsuzluklar, olumsuzluğu yaşayan kişi için çok kötü bir durum olsada toplam katılan çoğunluğun umrunda olmadığı bir durumdur.

Bu tür sınavların kendisi de sınavdır aslında.

Bu sınava geç gelerek giren birisi hasbelkader kalp cerrahı olsa önemli bir ameliyata geç kalmasına rıza gösterir mi hasta yakınları?

Avukat olsa ve davaya geç gitse hakim ve müvekkili hoş karşılar mı?

Olaylara duygusal bakıp da aman efendim 1 dakikadan ne olurlara müsamaha gösterilirse sonraki 1 dakikada gelenede, ondan sonraki 1 dakikada gelenede müsamaha göstermek gerekmez mi?

Kural herkes içindir. Sınavın kendisi bile sınavdır.

Sınav çıkışı beylik cümleleri ezberletti medya bize.
"Çok zordu."
"Çok kolaydı." vb.

Hayır efendim herkes başarılı olmayacak. Çünkü kontenjan sayıları belli.
Hayır efendim çok kolay olmayacak. Katılanın çok, kontenjanın az olduğu bir ELEME sınavında birileri ELENMEK ZORUNDA.

Her gün 100 kg ağırlık kaldırana yarışmada 90 kg hafif gelir.
Her gün 10 kg ağırlık kaldırana 20 kg ağır gelir. Bu hep böyle olacak. OLMAK ZORUNDA.

Diğer taraftan hayatı kazanmak (maddi anlamda) yapabileceğiniz ve sevdiğiniz bir meslekle zaten mümkün. Yapılan işin dönemsel önemi, sürdürülebilir ve büyümeye imkanı olan bir iş, gün geçtikçe işi yapan kişiye daha da fazla kazandırır. Çok da korkmamak gerek.

Aslında HAYATIN KENDİSİ bir SINAV.

Hayat sınavının her anında başarılı olabilmek umuduyla.

"Sevgiyle, aşkla, muhabbetle kalın"