Türk futbolunda her daim özel yeri bulunan, hem mesajları hem de duruşuyla örnek teknik direktörlerden biri olan Şenol Güneş, HABERTÜRK’e samimi açıklamalar yaptı... Şenol Güneş: 'TFF’nin adaletli olması lazım. Adaletin sembolünde gözü kapalı kadın var ama bizdeki sistemde kadın her tarafı görüyor. Terazi dengeli olmalı. Futbolcularımızın eğitime ihtiyacı var.' HTSPOR/Atilla TÜRKER Şenol Güneş'e Türk futbolunun kurtuluş reçetesini sorduk; iki konuya eğildi, başlığı da kendisi verdi: "TFF’nin adaletli olması lazım. Adaletin sembolünde gözü kapalı kadın var ama bizdeki sistemde kadın her tarafı görüyor. Terazi dengeli olmalı. Futbolcularımızın eğitime ihtiyacı var. Hem karakter hem de sporcu olarak taviz vermeden bu konuya eğilmeliyiz." Biz sorduk, usta hoca dobra dobra yanıtladı: “Kendini geliştiremediği ve hatalarından ders almadığı için birçok oyuncu profesyonel düzeye geldiği zaman kayboluyor. Ülkemizin eğitime ihtiyacı var. Ama herkese biraz zul geliyor bunu konuşmak. Oysa işin özü eğitimdir. Oyuncuları hem karakter hem de sporcu olarak çok donanımlı yetiştirmemiz gerek. Eğitim tavizsiz uygulanmalı. Bizde hem taviz verilir hem uygulanmaz. 5, 14 yabancı, bunları bir tarafa bırakın. Önemli olan sağlıklı eğitim. Ayrıca kulüpler arasında hukuki ilişkilerin, kuralların iyi uygulanması gerekiyor. Etik değerlerin de iyi korunması gerekiyor. Bizde hangisi var? Yabancı sayısının artması hiç fark etmez, sadece borçlar artar. 'ŞÜPHEYLE BAKIYORUZ' Federasyon olarak kupada neden G.Saray ile Beşiktaş’ın maçını erteledin? Niye diğerlerini ertelemedin? Bir sebebi olmalı. Adaletli olmak gerekiyor. Oyuncuma 2 maç ceza veriyorsun, başkasına vermiyorsun. Futbol, yok etme savaşı değildir. Adaletin sembolünde gözü kapalı kadın vardır. Ama bizdeki sistemde kadın her tarafı görüyor. Terazinin dengeli olması, kimseden etkilenmemesi gerekiyor. Büyükler zaten her konuda güçlü. Adalet sağlanırsa herkes mutlu olur. Türk futbolu zenginleşir. İngiltere’de maç seyrederken hakem hata yaparsa olumsuz düşünmüyorsun çünkü o güveni veriyor. Biz hepimiz birbirimize şüpheyle bakıyoruz. Bu, futboldaki adaletin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Şüpheyle bakılan yerde huzur da mutluluk da olmaz. Aslında bunu sağlayacak bir milletiz ama nedense son yıllarda bazı olumsuzluklar gelişti.” 'DEMİRÖREN DUYARSIZ KALAMAZ' "Yıldırım Demirören, futbolu sever. İşi daha çok çalışanlara bırakır. Ama ya kurulları iyi değil ya da başka şey var. Kurullar hata yaparsa, elbette TFF başkanını bağlar. Ben iyi sonuçlar alamazsam, görevime son veriliyor. Duyarsız kalamazsınız. Kaç kere söyledim. Haydi biz yaşlıyız dinlemiyorsunuz, bari genç antrenörleri dinleyin." ‘BAŞKANLAR HOCA GİBİ’ “Ülkemizde antrenör, futbolcu sendikası yok. Kulüpler Birliği, istediği kararları alabiliyor. Futbola yıllarca hizmet etmiş kişilerin genel kurullarda söz sahibi olmaları gerekir. Taban birlikleri dışlandı, kulüpler öne çıkartıldı. Bugün antrenörün, futbolcunun sesi yok. Hatta birçok başkan, antrenörün yerine geçiyor. Futbolcuyu sahneden aldığında, her şey biter. Oyuncuyla ilgili kararları, sormadan yönetim alıyor. Antrenörler, Türk futboluna damga vurdu ama futbolu yöneticiler, işadamları yönetiyor. İyi niyetliler var ama bazıları büyük zarar veriyor. İçe sinmeyen sistem yürümez, bir gün patlar.” 'YÖNETİCİLERE HESAP SORAN YOK' "Yabancı hava atılarak alınıyor. 2 ay sonra başarısız olunca kimin aldığı belli olmuyor. Kulüplerin hepsi borçlu. Kafamızı neden kuma gömüyoruz? Acımasızca yapısal bir reform uygulanmalı. Koç şirketi zarar ederse batar. Ama kulüpler batmıyor, bir daha transfer yapıyor. Şimdi biz 3 kişi, 100 milyon liraya bir kulüp sahibi olabiliriz. Ama borca sokar, gideriz. Sistemin önünü kesmek gerek. Aziz Yıldırım, F.Bahçe’nin; Duygun Yarsuvat da G.Saray’ın sahibi olsa bakalım nasıl yönetecekler. Bizde borçların, alınan futbolcuların hesabı sorulmaz. Yap bir denetim, her şey bitsin.”
BURSASPOR 14 Ocak 2015 Çarşamba, 17:46
Benzer Haberler